0 224 270 60 00 0 507 220 62 32 hanifiucpunar@gmail.com

Çocuk Ortopedisi Bursa, PEV, Skolyoz, Düz Taban, İçe Basma, Parmak Ucu yürüme, Bursa

Çocuk Ortopedisi Bursa, PEV, Skolyoz, Düz Taban, İçe Basma, Parmak Ucu Yürüme  Kalça Çıkığı 


Doç. Dr. Hanifi Üçpunar, Bursa 


Çocuk Ortopedisi Alanında Sık Karşılaşılan Hastalıklar ve Tedavileri

 

Gelişimsel Kalça Displazisi, Gelişimsel Kalça Çıkığı  (Developmental Dysplasia of the Hip - DDH): Kalça Çıkığıyla Başa Çıkma Rehberi

 

Çocuk ortopedisi dünyasında sıkça karşılaşılan bir durum olan Gelişimsel Kalça Displazisi (DDH), kalça eklemi gelişimindeki anormaliteler sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum, kalça çıkıklığına yol açabilir ve doğru tedavi yöntemleriyle erken teşhis edilirse olumlu bir prognoza ulaşılabilir.

 

Kalça çıkığı kontrolü doğumdan sonra 2 ile 4 hafta arasında rutin yapılan doğum sonrası ulusal tarama programı içinde yer alan bir protokoldür.

 

Kalça Çıkığı Nedir?

 

Gelişimsel kalça çıkığı veya gelişimel kalça displazisi, kalça eklemi gelişimindeki bozukluklar nedeniyle kalça kemiklerinin normal yerine oturmaması durumudur. Bu durum, özellikle bebeklerde doğuştan gelen bir durum olabilir ve tedavi edilmezse kalça çıkıklığına neden olabilir. Ülkemizde özellikle kız çocuklarında çok sık olan bu durumda maalesef ciddi ameliyatlara ihtiyaç duyan özürlülük durumu yaratmıştır. Ancak doğum sonrası kalça ultrasonu kontrolünün rutin bir tarama olarak ülkemizde uygulanmaya başlanması sonrası ciddi çıkık oluşmadan ilk altı ayda kalça gelişim geriliği veya çocuk kalça çıkığı Pavlik bandajı veya alçılama ile başarılı şekilde tedavi edilebilir haline gelmiştir.



 




Kalça Çıkığında Erken Teşhisin Önemi:

 

Kalça çıkığında erken teşhis çok önemli. Kalça çıkığı Erken Teşhis koyulduğu zaman sadece bandajla tedavi edilebilen ve çok nadiren ameliyata ihtiyaç duyan bir hastalıktır.

 

Kalça çıkığının başarıyla tedavi edilebilmesi için erken teşhis çok önemlidir. Rutin kontrollerde veya bebeklerin gelişim izlemlerinde çocuk ortopedisi uzmanları tarafından yapılacak muayenelerle kalça çıkığının belirtileri erkenden fark edilebilir.

 

Kalça Çıkığı Tedavisinde Pavlik Bandajı ve Kalça Alçılama, Kalça çıkığında gövde alçısı:

 

Kalça çıkığında Erken teşhis sonrasında uygulanan tedavi yöntemlerinden biri Pavlik Bandajı ve kalça alçılamadır. Pavlik Bandajı, bebeklerin bacaklarını özel bir pozisyonda tutarak kalça ekleminin doğru yerleşmesine yardımcı olur. Aynı zamanda, kalça alçılamak da kalça çıkığının düzeltilmesine yönelik etkili bir tedavi seçeneğidir.

 

Kalça çıkığından pavlik bandajı tedavisi %85–95 oranında başarı oranına sahiptir.



 

Kalça çıkığında Üç haftalık Pavlik bandajı uygulaması ile redüksiyon sağlanır ise tedaviye Pavlik bandajı ile devam edilir. Eğer Pavlik uygulaması sonrasında üçüncü hafta Ultrason kontrolünde kalça yerine oturtulamazsa tedavide ısrarcı olunmaz; genel anestezi altında muayene, artrografi, kapalı redüksiyon (kalçanın kapalı oturtulması) ve human pozisyonunda alçılı tespite geçilir (95° fleksiyon ve 45° abduksiyon).



Pavlik Bandajı Kullanımı ve Önemli Bilgiler: Gelişimsel Kalça Displazisi Tedavisi

 

Pavlik bandajı, altı aydan küçük çocuklarda sıkça görülen Gelişimsel Kalça Displazisi'nin (GKD) tedavisinde kullanılan bir ortezdir. Bu bandaj, kalçayı doğru pozisyonda tutarak olumlu sonuçlar elde etmeyi amaçlar.

 

Bandajın Özellikleri:

 

Pavlik bandajı, çocuğun kalça ekleminin doğru gelişimine destek olmak için tasarlanmış bir ortezdir. Ana göğüs kayışı, omuz askısı ve ayakları içine alan iki bant, bandajın vücuda doğru şekilde yerleştirilmesini sağlar. Bu esnek yapı, çocuğun rahatça hareket etmesine izin verir.

 

Uygulama Süreci ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

 

Pavlik bandajının doğru şekilde uygulanması, bir uzman tarafından yapılmalıdır. Bandajın doğru sıkılıkta olması, çocuğun hareketlerini kısıtlamadan tedavi etkisini artırır.

 

Başlangıç Aşaması (İlk 3 Hafta):

 

Bebeğe Pavlik bandajı uygulanır.

 

Bandaj, üç hafta süresince sürekli olarak takılır.

İlk uygulamadan 2-3 gün, bir hafta ve iki hafta sonra muayeneler yapılır.

Bu muayenelerde, bandajın doğru kullanılıp kullanılmadığı ve çocuğun pozisyonu kontrol edilir.

Üçüncü haftanın sonunda, ultrason (US) ile redüksiyon kontrolü yapılır.

 

Redüksiyon Sonrası Süreç (4-6 Hafta):

 

Eğer redüksiyon sağlanabilirse, genellikle 4-6 hafta içerisinde stabil bir kalça eklemi elde edilir.

Takip eden klinik muayenelerde Barlow testi yapılması önerilmez.

Bandajın Aşamalı Azaltılması:

 

Pavlik kullanımı aşamalı olarak azaltılır.

 

Altıncı haftadan sonra bandaj günde iki saat çıkarılır.

Ardından, haftalık süreçlerde, bandaj günde 4, 6, 8 saat süreler ile çıkarılır.

Sonrasında, gece ortezlemeye geçilir.

Toplam Kullanım Süresi:

 

Bandajın kullanım süresi altı haftadan kısa olmamakla birlikte, yaşa göre değişiklikler gösterebilir.

Bu bilgiler, Pavlik bandajının uygulama sürecini ve aşamalı olarak azaltılmasını açıklar. Ancak, bu tedavi yöntemi her hasta için bireysel olarak değerlendirilmelidir, bu nedenle doktorun önerileri ve takibi önemlidir.

 


Kalça Stabilitesi Sonrası Ortez Değişikliği:

 

Kalça stabilitesi kazanıldıktan sonra veya gece kullanıma geçileceği zaman, daha rahat olan başka bir orteze geçilebilir.

Örneğin, kalça abduksiyon ortezleri kullanılabilir.

 

Ultrasonografik ve Radyografik Kontroller:

 

Kalçalar ultrasonografik ve radyografik olarak normale dönene kadar gece ortezlemesine devam edilmelidir.

 

Radyolojik olarak asetabulum lateralinde görülen çentiklenme, gelişimsel kalça displazisinin başarılı tedavi sonucu göstergesidir

Kullanım Süresi ve Alanları:

 

Pavlik bandajı genellikle 9-12 aya kadar kullanılabilir. Sadece çıkık kalçalar değil, aynı zamanda istikrarsız kalçalarda da kullanılarak stabilite sağlanabilir.

 

Çocuğun Büyümesiyle Değişiklik İmkanı:

 

Pavlik bandajı, çocuğun büyümesine uyum sağlayacak şekilde ayarlanabilir. Bu, düzenli doktor kontrolleri sırasında yapılarak çocuğun gelişimine uygun bir tedavi süreci sunar.

 

Pavlik bandajı, çocuğunuzun GKD tedavisine katkıda bulunabilir, ancak bu süreçte uzman doktor kontrolü ve düzenli takip önemlidir.

 

Kalça Çıkığında Tedavinin İlerleyişi ve Kalça Çıkığından Tedavinin Sonucu :

 

Pavlik Bandajı veya kalça alçılamaya başlandıktan sonra düzenli kontrol ve takip muayeneleri, çocuk ortopedisti tarafından sağlanır. Bu süreçte çocuğun gelişimi ve kalça eklemindeki düzelmeler titizlikle izlenir. Uygun süre ve yönlendirmelerle tedavi sonrasında genellikle olumlu bir prognoza ulaşılır, çocuğun normal kalça gelişimi desteklenir.

 

Kalça Çıkığı tedavisinde Pavlik Bandajlama yeterli gelmezse, genel anestezi altında oturtma gerekir. Bu ikisinin yeterli gelmediği ve açık ameliyatın gerektiği durumlar olabilir fakat bu çok azalmıştır.

 

 

Pavlik Bandajı Uygulamasının Sakıncalı Olduğu Durumlar: Çocuk Ortopedisinde Önemli Bilgiler

 

Pavlik bandajının kullanımı, ayakta durabilen çocuklarda bazı durumlarda uygun olmayabilir. Bu durumlar şunlardır:

 

Femur Başının Santralizasyonu Sorunu:

Ayakta durabilen çocuklarda, kalça 90–100° fleksiyonda iken femur başının triradiat kıkırdakta uygun bir pozisyona yerleşmediği durumlarda Pavlik bandajı uygun değildir.

 

Eklem Kontraktürleri (Örneğin, Artrogripozis):

Artrogripozis gibi eklem kontraktürleri olan hastalarda, Pavlik bandajı kullanımı sakıncalıdır. Bu durumda, eklem hareketliliğini destekleyici diğer tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir.

 

Kas Dengesizliği (Örneğin, Meningomiyelosel):

Kas dengesizliği, özellikle meningomiyelosel gibi durumlarda, Pavlik bandajı uygulamasının etkili olmadığı durumları kapsar. Bu hastalarda alternatif tedavi yöntemleri tercih edilmelidir.

 

Genetik Hastalıklar (Örneğin, Down Sendromu, Osteogenezis İmperfekta, Marfan Sendromu):

Down sendromu, osteogenezis imperfekta, Marfan sendromu gibi genetik hastalıklarda, Pavlik bandajı uygulanması genellikle önerilmez. Bu durumlarda, özel olarak adapte edilmiş tedavi planları değerlendirilmelidir.

 

Enfeksiyon Sonrası Çıkıklar:

Enfeksiyon sonrası oluşan çıkıklarda, Pavlik bandajı kullanımı sakıncalı olabilir. Enfeksiyonun iyileşmesinden sonra, alternatif tedavi seçenekleri göz önünde bulundurulmalıdır.

 

Bu durumlarla karşılaşıldığında, çocuk ortopedisi uzmanı tarafından Pavlik bandajı yerine daha uygun tedavi yöntemleri belirlenmeli ve çocuğun sağlığına en iyi şekilde hizmet eden bir plan oluşturulmalıdır.

 


 

 

https://dergi.totbid.org.tr/uploads/pdf_793.pdf#:~:text=Kal%C3%A7ada%20adduksiyon%20kontrakt%C3%BCr%C3%BC%20olan%20%C3%A7ocuklarda,US%20ile%20kont%2D%20rol%C3%BC%20%C3%B6nerilir.

 



 

 

 https://dergi.totbid.org.tr/uploads/pdf_793.pdf#:~:text=Kal%C3%A7ada%20adduksiyon%20kontrakt%C3%BCr%C3%BC%20olan%20%C3%A7ocuklarda,US%20ile%20kont%2D%20rol%C3%BC%20%C3%B6nerilir.

 

 

2. Dizdeki Açısal Deformiteler (Genu Varus/Genu Valgus):

 

Dizdeki bu anormal açısal deformiteler, genellikle Genu varus (dizlerin içe doğru eğilmesi) veya Genu valgus (dizlerin dışa doğru eğilmesi) olarak tanımlanır. Fizik tedavi, özel ayakkabılar veya nadiren cerrahi müdahale, çocuk ortopedisti tarafından uygulanan tedavi seçeneklerindendir.


 

3. Osgood Schlatter Hastalığı:

 

Osgood Schlatter hastalığı, genç sporcuların aktif büyüme döneminde diz kirişi ve tibial tuberosite bağlantısında ağrılı bir şişlikle karakterizedir. Tedavide istirahat, fizik tedavi ve ağrı kontrolü kullanılır ve genellikle olumlu bir iyileşme süreci beklenir.



 

4. Büyüme Ağrısı (Growing Pain):

 

Büyüme ağrıları, genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan ve büyüme atakları sırasında meydana gelen ağrılı hislerdir. Büyüme ağrısı erkeklerde daha sık olur. Geceleri daha fazla olur. Çocuklar gündüz oyun oynarken ağrı hissetmezler genelde. Tam sebebi bilinmese de en suçlu mekanizma spor gibi zorlayıcı aktivitelerdir. Tedavi genellikle ağrı kesiciler, sıcak veya soğuk kompresler ve istirahat içerir; uzun vadeli prognoz genellikle olumludur yani bir sakatlık bırakmaz ve çocukların büyüme süreciyle düzelir.



 

5. Çarpık ayak (Clubfoot):

 

Çarpık ayak  doğuştan gelen bir ayak deformitesidir ve ayağın içe doğru eğik veya dönmüş olmasıyla karakterizedir. Erken tedavi genellikle özel alçı uygulamalarını içerir ve cerrahi müdahale nadiren gerekebilir.

 


6. 

 

Skolyoz

Skolyoz Belirtiler

Skolyoz Tanı Yöntemleri

Skolyoz Tedavi Yöntemleri

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir?
Omurgamız, başımız ile bacaklar arasında uzanan ve vücut ağırlığımızın üçte ikisini taşıyan bir köprü gibidir. Omurgamız, 23 hareketli ve toplamda 33 kemikten oluşur. Kemikler, bağ dokusu, eklemler ve disklerle birbirine bağlanır. Aynı zamanda omurgayı destekleyen güçlü çevresel kaslarımız da vardır. Omurilik, omurganın içinde yer alarak merkezi sinir sistemini korur ve vücudumuzun çeşitli fonksiyonlarını yönetir.

Omurga, sağlıklı bir yaşam için dik durmayı, doğru oturmayı ve ağırlık kaldırmamayı sağlamanın yanı sıra iç organları korur, nefes almamıza yardımcı olur ve hareketlerimizi sağlar.

Skolyozun Sıklığı

  • Toplumda %2 ila %4 oranında görülür.
  • Kız çocuklarda erkek çocuklara göre 8-10 kat daha sık görülür.
  • Skolyozu olan kişilerin sadece %10'unda tedavi gerektirecek derecede ilerler.
  • Düzenli egzersiz, sırt kaslarını güçlü tutma ve kondisyonu artırma skolyoz tedavisinde önemli rol oynar.

Skolyozun Türleri

  • İdiopatik Skolyoz (Nedeni Bilinmeyen Skolyoz): En sık görülen türdür. 'S' veya 'C' şeklinde eğriliklere neden olabilir.
  • Nöromusküler Skolyoz: Kas veya sinir hastalıklarından kaynaklanır. Solunum sıkıntısı ve duyu kusurları görülebilir.
  • Konjenital Skolyoz: Anne karnında omurga gelişimindeki anomalilere bağlı olarak ortaya çıkar. İlk yıllarda hızlı ilerleme gösterebilir.

Doğuştan Skolyoz (Konjenital Spinal Deformite)
Konjenital spinal deformite, doğuştan var olan ve anne karnında oluşan omurga şekil bozukluklarını ifade eder. Bu deformiteler, omurların asimetrik büyümesi nedeniyle omurganın eğrilmesine yol açar. Bu durum, çeşitli genetik sendromlar veya diğer faktörlerle ilişkili olabilir.

Konjenital Skolyoz ve Genetik
Doğuştan skolyoz genellikle kalıtsal bir hastalık olarak düşünülmez. Ancak, bazı durumlarda konjenital skolyoz, başka genetik bozukluklarla ilişkili olabilir. Bu nedenle, sadece konjenital skolyoz belirtileri gösteren bir çocuğun ailesinde aynı duruma sahip bir kardeş olma olasılığı artmaz.

Konjenital Skolyoz ve Tedavi
Konjenital skolyoz tedavi sürecinde kontrollü gözlem, korse tedavisi ve cerrahi müdahale seçenekleri bulunur. Küçük yaşlarda başlayan konjenital skolyozun tedavisi, omurilik gelişimini ve büyümesini koruma hedeflerini gözetir. Cerrahi müdahale genellikle omurganın füzyonu işlemiyle gerçekleşir, ancak bu kararı etkileyen birçok faktör vardır. Cerrahi müdahale genellikle çocuk büyüdükçe ve eğrilik ilerledikçe değerlendirilir.

Küçük Yaşta Ortaya Çıkan Skolyozun Önemi
Küçük yaşta başlayan skolyoz, çocuğun fiziksel gelişimine bağlı olarak hızla ilerleyebilir. Tedavi seçenekleri, çocuğun yaşına ve eğriliğin tipine göre özelleştirilir. Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda, omurilik gelişimini koruma ve omuriliği etkileyen diğer faktörleri dikkate almak önemlidir. Küçük yaş skolyozunun tedavi edilmemesi, ileride akciğer, kalp problemleri ve ciddi kozmetik sorunlara neden olabilir.

Skolyoz ve Korse Tedavisi

  • Küçük Çocuklarda Korse Tedavisi: Skolyoz 20 derecenin üzerinde ise, küçük yaş çocuklarında korse tedavisine başvurulabilir. 0-5 yaş arasındaki çok küçük çocuklarda korse uygulamak zor olduğu için genel anestezi altında düzeltme veya gövde alçıları tercih edilebilir.
  • Büyük Çocuklarda Korse Tedavisi: 40 derece ve üzerindeki omurga eğriliğinde korse tedavisi uygulanmayabilir. Küçük yaş skolyozunda korse tedavisi 60 dereceye kadar çıkabilir, amaç eğriliğin ilerlemesini yavaşlatmaktır. 60 derece üzerindeki eğriliklerde skolyoz ameliyatı tercih edilebilir.

Erişkin Dönemde Skolyoz Tedavi Seçenekleri

  • Cerrahi Olmayan Tedaviler: Ağrı şiddeti, eğrilik derecesi ve ilerleyip ilerlemediğine bağlı olarak belirlenen tedavi yöntemleri arasında fiziksel kondisyon arttırıcı egzersizler, stabilizasyon, kuvvetlendirme ve germe egzersizleri bulunur. Cerrahi olmayan yöntemlere yanıt vermeyen ve sürekli ağrı yaşayan hastalarda skolyoz ameliyatı düşünülebilir.
  • Fiziksel Tedavi ve Egzersizler: Fizyoterapist rehberliğinde yapılan egzersizler kas spazmlarını çözüp ağrıyı azaltabilir. Ancak egzersizlerin skolyozun ilerlemesini önlemedeki etkisi tam olarak kanıtlanmamıştır.
  • Cerrahi Tedavi: Tüm cerrahi olmayan yöntemlere rağmen tedaviye yanıt vermeyen, ağrıları artan ve fonksiyon kaybı olan hastalarda skolyoz ameliyatı önemli bir alternatif olabilir. Eğriliğin yanı sıra dar kanal veya sinir basısına bağlı sorunlar varsa, skolyoz ameliyatı tedavi yöntemi olarak düşünülebilir.



 



7. Legg-Calve-Perthes Hastalığı:

 

Legg-Calve-Perthes hastalığı, kalça eklemine kan akışının azalması nedeniyle femur başının şekil değiştirmesine yol açan bir durumdur. Tedavi genellikle kalça hareketini kısıtlamayı amaçlayan alçı ve aparatlar içerir; uzun vadeli prognoz, erken tanı ve tedavi ile iyileşme şansını artırabilir.



Legg-Calve-Perthes hastalığı, kalça eklemine kan akışının azalması nedeniyle femur başının şekil değiştirmesine yol açan bir durumdur. Tedavi genellikle kalça hareketini kısıtlamayı amaçlayan alçı ve aparatlar içerir; uzun vadeli prognoz, erken tanı ve tedavi ile iyileşme şansını artırabilir.

 

Çocuk ortopedisi, bu hastalıkların erken teşhisi ve uygun tedavisi ile çocukların sağlıklı büyümelerine ve gelişmelerine destek olur. Ebeveynler, çocuklarında herhangi bir ortopedik belirti fark ettiklerinde uzman bir çocuk ortopedi doktoruna başvurarak en iyi tedavi seçeneklerine erişebilirler.

 

 

Perthes hastalığı, genellikle üç ila 11 yaşları arasındaki çocukları etkileyen nadir bir durumdur. Kalça kemiğinin başına giden kan akışı bozulur, bu da kemiğin bozulmasına neden olur. Bu durum ağrı, topallama ve kalça eklemi hareketlerinin kısıtlanması gibi sorunlara yol açabilir. Perthes hastalığına sahip çocukların, kalça eklemi iyileşene kadar koşma ve zıplama gibi yüksek etkili aktivitelerden kaçınmaları önerilir.

Çoğu çocuk Perthes hastalığından iyileşir, ancak kemiğin normale dönmesi ve tekrar büyümesi genellikle iki yıl veya daha fazla sürebilir.

Perthes hastalığı, genellikle üç ila 11 yaşları arasındaki çocukları etkileyen bir kalça eklemi durumudur.

Üst uç femur adı verilen uyluk kemiğinin başı, kalça yuvasına sıkıca oturabilmesi için bir top şeklinde tasarlanmıştır. Perthes hastalığı durumunda, bu top (femoral baş) yetersiz kan akışı nedeniyle yumuşar ve sonunda zarar görür. Erkek çocukların kızlara göre daha fazla Perthes hastalığı geliştirme olasılığı vardır. Çoğu durumda sadece bir kalça eklemi etkilenir.

Perthes hastalığı olan çoğu çocuk sonunda iyileşir, ancak femoral başın yeniden büyüyüp normale dönmesi veya normale yaklaşması genellikle iki ila beş yıl sürebilir.

Perthes hastalığı, Legg-Calve-Perthes hastalığı veya coxa plana olarak da bilinir.

Perthes hastalığının belirtileri şunları içerir:

  • Erken evrelerde ara sıra topallama
  • Kalça eklemi hareket kabiliyetinde sertlik ve azalma
  • Ağırlık verildiğinde veya kalça eklemi hareket ettirildiğinde diz, uyluk veya kasıkta ağrı
  • Etkilenen bacağın daha ince kasları
  • Etkilenen bacağın kısalması, bacak uzunluğunun eşitsiz olmasına neden olabilir
  • Zamanla ağrının ve topallamanın kötüleşmesi.

Perthes hastalığının nedeni bilinmemektedir. Kemiklerinizin sağlıklı kalması için düzenli bir kan kaynağına ihtiyaçları vardır. Kan, kemiklere oksijen ve diğer besinleri sağlar. Perthes hastalığı olan çocuklarda femoral başa giden kan akışı bozulur. Bu nedenle bu durumun neden olduğu bilinmemektedir. Yeterli oksijen ve besin olmadan femoral başın kemik hücreleri ölür.

Perthes hastalığının tanısı Doktorunuz, çocuğunuzun belirtilerini neyin neden olduğunu anlamak için çeşitli muayene ve testler yapacaktır. Bunlar şunları içerebilir:

  • Tıbbi geçmiş – doktorunuz semptomları ne zaman fark ettiğinizi, semptomları neyin kötüleştirdiğini, neyin semptomları iyileştirdiğini, başka sağlık sorunlarının olup olmadığını anlamak için size sorular soracaktır.
  • Doktorunuz ayrıca çocuğunuzun bacaklarını hareket ettirerek fiziksel bir muayene yapacaktır. Bu, ağrı veya sertlik yaratan pozisyonları belirlemeye yardımcı olacaktır.

Diğer testler de gerekebilir ve bunlar şunları içerebilir:

  • Röntgen
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MR)
  • Kemik taraması
  • Ultrason
  • Kan testleri (enfeksiyonu dışlamak için).

Bu testler, doktorunuza çocuğunuzun eklem içinde ne olduğu hakkında bir resim sağlayacaktır.

Perthes hastalığının tedavisi Çoğu durumda, kalça eklemine olan kan akışı geri döner ve femoral baş kendiliğinden yeniden oluşur. Bu süreç genellikle iki ila beş yıl sürebilir. Bu kritik dönemde kemik yumuşak ve hasara karşı savunmasızdır.

Perthes hastalığının tedavisi, femoral başın mümkün olduğunca yuvarlak kalmasını sağlamaya ve eklem ağrısını ve sertliğini azaltmaya yöneliktir. Tedavi, çocuğunuzun yaşına ve durumunun ciddiyetine bağlıdır, ancak şunları içerebilir:

  • Doktorunuzun düzenli olarak izlemesi, bunlar arasında fiziksel muayeneler ve röntgenler bulunabilir.
  • Ağrı ilaçları
  • Fizyoterapi, kalça eklemi hareketli tutmaya ve kas kuvvetini korumaya yardımcı olmak için
  • Koşma ve sıçrama gibi yüksek etk

ili aktivitelerden kaçınma

  • Atel, alçı veya sargı - çocuğunuzun kalça hareket kabiliyeti etkilendiyse veya röntgenler femoral başın yuvarlak şeklini kaybettiğini gösteriyorsa kullanılabilir.
  • Kısa süreli yatak istirahati - ağrı özellikle kötü olduğunda gerekebilir.
  • Dinlenme - doktorunuz, bir süre boyunca koltuk değneği, yürüteç veya tekerlekli sandalye kullanımını önerebilir.
  • Cerrahi - bazı çocuklar, femoral başın şeklini düzeltmek için cerrahiye ihtiyaç duyabilir.

Perthes hastalığının uzun vadeli görünümü Çoğu çocukta, kalça eklemine olan kan akışı geri döner ve femoral baş kendiliğinden yeniden oluşur. Bu süreç genellikle iki ila beş yıl sürebilir.

Bu süre zarfında, çocuğunuzun etkilenen bacağa ağırlık vermeden keyif alabileceği diğer aktiviteleri destekleyin.

Genel olarak, çocuğunuz Perthes hastalığını ne kadar genç yaşta geliştirirse, genellikle sonuç o kadar iyidir. Femoral başa verilen hasarın derecesi de uzun vadeli görünümü belirler. Bazı çocuklar hayatlarının ilerleyen dönemlerinde etkilenen eklemde osteoartrit geliştirebilir ve nadir durumlarda, kalça protezi ameliyatı gerekebilir.

Ancak çoğu çocuk tedaviye iyi yanıt verir ve normal aktivitelerine geri dönebilir.

 

Çocuk ortopedisi, bu hastalıkların erken teşhisi ve uygun tedavisi ile çocukların sağlıklı büyümelerine ve gelişmelerine destek olur. Ebeveynler, çocuklarında herhangi bir ortopedik belirti fark ettiklerinde uzman bir çocuk ortopedi doktoruna başvurarak en iyi tedavi seçeneklerine erişebilirler.


9. Düz Taban

 

Pes planus, yaygın olarak düz taban olarak bilinen, ayağın medial uzunlamasına kavisinin kaybını, topuğun valgus deformitesini ve medial talus belirginliğini içeren bir durumdur. Bu durum genellikle ayak medial kemerinin (tipik olarak beklenenden daha yakın) zemine gelmesi veya zemine temas etmesi ile karakterizedir. Tipik olarak gelişen bebeklerin hepsi esnek düz taban yapısına sahip doğarlar, ancak ayak kemerinin gelişimi genellikle 3 yaş civarında başlar ve genellikle 7 ila 10 yaşları arasında yetişkin değerlerine ulaşır.

Pes planus sınıflandırması iki temel öğeye dayanır:

1.     Kemer Yüksekliği: Medial uzunlamasal kemer yapısını karakterize etmek için en iyi parametre, naviküler yüksekliğin ayak uzunluğuna oranı olarak bulunmuştur. Normal çocuk ayaklarındaki düzleşmenin ve yaşın ters orantılı olduğu kabul edilmektedir.

2.     Topuk Eversiyon Açısı: Ayak bileği eversiyonu veya arka ayak valgusu, genç, yeni yürümeye başlayan çocuklarda genellikle normal bir bulgu olarak kabul edilir ve yaşla birlikte azalması beklenir. Topuğun eversiyonu, çocuğun ayağının duruşunu belirlemek için sıkça kullanılmıştır. Dinlenme kalkaneal duruş pozisyonu daha yeni bir yöntemdir ve çocuğun ayak duruşu ve kalkaneal eversiyonun değerlendirilmesinde klinisyenlere rehberlik etmiştir. Kalkaneal eversiyonun 7 yaşına kadar her 12 ayda bir derece azalması önerilmiştir.

Pes planus yapısının rijit veya esnek olup olmadığına göre sınıflandırma şu şekildedir:

1.     Esnek Düz taban (Esnek DA): Ayak uzatıldığında (parmak ucu duruşu) ve ayak üzerine tam ağırlık verildiğinde medial kemerler mevcut olup, ancak tam ağırlık taşıma sırasında kaybolurlar. Esnek düz taban, bebeklerde ve çocuklarda gözlemlendiğinde gelişimsel düz taban olarak adlandırılır ve normal gelişimin bir parçasıdır. Ancak 8 ila 10 yaşları arasında bir çocukta bu durum devam ediyorsa, klinisyen bunu gerçek bir düz taban olarak değerlendirebilir.

2.     Rijit Düz taban: Ayak uzatıldığında ve ayak üzerine tam ağırlık verildiğinde medial kemerler mevcut değildir. Bu genellikle temel patoloji ile ilişkilidir.

Epidemiyoloji: Yaklaşık olarak nüfusun %20 ila %37'si arasında pes planusun bir derecesine sahiptir. Çoğu vakada esnek türdedir. Çocuklarda daha yaygındır (bazı şekillerde düz taban olan çocukların %20-30'u), ancak çoğu çocuk 10 yaşına geldiğinde normal bir kemer geliştirir. Genetik faktörler, genellikle ailelerde geçen bir durumdur.

Etyoloji/Nedenler: Pes planusun etyolojisi çeşitli faktörlere bağlı olarak konulabilir ve hem doğuştan hem de sonradan kazanılmış olabilir.

Doğuştan Pes Planus:

  • Doğuştan pes planus, genellikle yaşamın ilk yıllarında gelişen bir durum olarak sınıflandırılır. Hem esnek hem de rijit türler mevcut olabilir.
  • Yenidoğanlarda ve erken çocuklukta pes planus, gelişimin tipik bir gözlemidir ve esnek düz taban (FF) olarak adlandırılır. Bu, kemik ve bağ doku gevşekliği, olgunlaşmamış nöromusküler kontrol ve medial uzunlamasal kemer altındaki adipöz dokunun varlığına bağlanır. İlk yürüme yıllarında, çocuklar denge için ayaklarının tamamını yere koyarlar ve ağırlık taşıma ekseni 1. veya 2. metatarsal eklemine kayar, bu da düz taban duruşuna neden olur.
  • Esnek düz taban, genellikle 8 yaşın üzerindeki çocuklarda ve yetişkinlerde görüldüğünde, genel/global hiperhareketlilik, Ehlers-Danlos sendromu (EDH) ve Down sendromu gibi durumlar, artmış kas tonuslu durumlar (örneğin serebral palsi), yüksek vücut kitle indeksi (VKİ), subtalar eklem morfolojisi, tarsal kemiklerin ayrılmamasına neden olan tarsal koalisyon gibi durumlarla ilişkilidir.
  • Rijit düz taban örnekleri arasında tarsal koalisyon bulunur, burada tarsal kemiklerin ayrılmamasına neden olan bir durum söz konusudur.
  • Diğer doğuştan pes planus örnekleri arasında konjenital dikey talus, konjenital talipes equinovarus, tibial torsiyonel deformite

, aksesuar naviküler kemik varlığı, genel bağ gevşekliği, genetik malformasyonlar (Down sendromu, Marfan sendromu gibi) bulunabilir.

Edinsel Pes Planus:

  • Edinsel pes planus, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir ve hem sistemik hastalıklar hem de travmatik olaylarla ilişkilidir.
  • Diyabet, ayak ve ayak bileği yaralanmaları (posterior tibial tendon rüptürü veya disfonksiyonu gibi), romatoid artrit, spina bifida, serebral palsi, arthrogryposis, kas distrofisi gibi bazı tıbbi durumlar pes planusa neden olabilir.
  • Gebelik de düz taban oluşumuna yol açabilir.
  • İyatrojenik faktörler, örneğin posterior tibialis tendon (PTT) transferi gibi cerrahi müdahaleler sonucu düz taban gelişebilir.

Patofizyoloji: Pes planusun patofizyolojisi, doğuştan mı yoksa sonradan mı olduğuna ve esnek mi yoksa rijit mi olduğuna bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir.

·       Gelişimsel düz taban düşünüldüğünde, ayağın medial uzunlamasal kemeri normalde 5 veya 6 yaşına kadar gelişir. Bu, bebeklerde yağ pedinin yavaş yavaş emilmesi, denge artışı ve beceri hareketlerinin kazanılmasıyla gerçekleşir. Ancak bazı çocuklarda, kemer gelişmez ve bu durum genellikle baldır kaslarının sıkılığı, Achilles tendonundaki gevşeklik veya kalça çevresindeki diğer alanlardaki zayıf çekirdek stabilitesi nedeniyle olabilir.

·       Ayağın medial uzunlamasal kemerinin kemik mimarisi, orta ayak eklemlerinin değiştirilmiş morfolojisinden etkilenebilir ve bu durum stabiliteyi etkileyebilir. Rijit veya sabit pes planus, yapısal bir anormalliğe bağlıdır. Bu genellikle tarsal koalisyon olarak ortaya çıkar, ancak aksesuar naviküler kemik, konjenital dikey talus veya diğer konjenital hind ayak patolojileri de neden olabilir.

Özellikler/Klinik Bulgular:

  • Çocuklarda pes planus genellikle semptomsuzdur ve genellikle ergenlik döneminde semptomatik hale gelir. Ağrı, genellikle ayak kemerinin ve ayak bileğinin iç kısmında hissedilir. İlerlemiş durumlarda, müşteri değişen yürüme paterninden şikayet edebilir.
  • Gözlemlenmesi gereken belirtiler arasında ayakta düz veya "kayak taban" durumu yer alır. Ayakta dururken kalkaneal valgus belirgindir, medial kemer düşmüş gibi görünür ve ayak eversiyonu mevcuttur.
  • Ayak izlerinin değerlendirilmesi, ayağın morfolojisini yansıtıp yansıtmadığı konusunda hala tartışmalıdır. Röntgenler genellikle ayakları normal, hafif düz veya orta düz kemerli olarak sınıflandırmak için kullanılır.

Tanı ve Değerlendirme:

  • X-ışınları ayakları normal, hafif düz veya orta düz kemerli olarak sınıflandırmak için kullanılabilir.
  • Ayak pozisyonu indeksi (FPI-6) ve supinasyon direnç testi gibi değerlendirme araçları kullanılabilir. Supinasyon direnç testi, pronasyon momentinin büyüklüğünü tahmin etmek için kullanılır. Bu test subjektif bir değerlendirmedir.
  • Jack testi ve Feiss açısı, ayak esnekliğini kontrol etmek ve plantar fasianın gerilme mekanizmasını başlatma zamanını değerlendirmek için kullanılabilir.
  • Ayak bileği hareket açıklığı test edilebilir, ancak çocuk ağırlığını taşıdığında değerlendirme genellikle güvenilmezdir. Çocuğun topuklar üzerinde yürüyebilme yeteneği, aşil tendonunun esnekliğini gösterir.

Tedavi:

  • Esnek pes planus için tedavi ihtiyacı ve etkinliği konusunda belirsizlik vardır. Kanıtlar, pes planusu olan çocuklarda ayak tabanlıklarının iyileşmelere neden olduğunu göstermektedir. Ancak bu, doğal fizyolojik kemer iyileşmesinin spontan olup olmadığını veya müdahalenin etkisinin kemer iyileşmesine neden olduğunu kesin bir şekilde belirlemek zordur.
  • Semptomsuz, esnek, pediatrik düz tabanlı çocuklarda tedaviye ihtiyaç duyulmamaktadır. Semptomatik, esnek düz taban için genellikle altta yatan nedenler veya sekonder komplikasyonlar bulunan çocuklar için kabul edilmektedir. Ağrılı pes planusta noncerrahi müdahalelerin kullanımını destekleyen kanıtlar vardır.
  • Çocuk, sert topuklu, bağcıklı ayakkabı ile donatılmalıdır. Çocuk 10 yaş ve üstünde ise, düz taban genellikle kalıcı kabul edilir, bu nedenle uzun vadeli ortotikler kilolu veya sporcu çocuklarda sekonder sorunları önlemek için kullanılabilir.
  • Ağrılı, rijit pes planusta semptomları azaltmak için cerrahi gerekebilir. Cerr

ahi yöntemler, ayak şeklini ve mekaniğini yeniden hizalamayı hedefler. Bu cerrahiler arasında tendon transferleri, yeniden hizalama osteotomileri, artrodez ve diğer cerrahilerin başarısız olduğu durumlarda üçlü artrodez bulunabilir.

  • Konjenital pes planus tedavisinde, yaşa bağlı olarak en iyi tedavileri belirlemiş araştırmacılar bulunmaktadır:
  • 2 yaşından küçük bir çocukta, Achilles tendonunun uzatılması ve sabitleme işlemi ile kapsamlı bir serbestleme önerilmektedir. Bu, tendon transferi veya kemik prosedürleri gerektirmediği için diğer tekniklere göre daha invaziv değildir. Bu, kıkırdak yapıların daha fazla adapte olabilme yeteneğinden kaynaklanabilir.
  • 2 yaşından küçük bir çocukta nöral tüp defektine sahipse, tendon transferi işlemi ile birlikte kapsamlı bir serbestleme önerilmektedir. Bu, zayıf Tibialis Posterior tendonu ile güçlü bir ayağı dışa çeviren bir kas arasındaki nöromusküler dengesizliği düzeltmeyi amaçlar.
  • 2 yaşından büyük bir çocukta, tendon transferi işlemi ile birlikte kapsamlı bir serbestleme önerilmektedir. Kemikteki ikincil değişiklikler nedeniyle yaşları büyüdükçe cerrahi düzeltme giderek zorlaşabilir. Bu prosedür, çocuğun yürüme ve ayakta durma potansiyeli belirlendiğinde en etkili olanı olarak ortaya çıkmıştır.
  • Önceki prosedürlerin başarısız olduğu durumlarda kemik prosedürü düşünülebilir. Bu prosedürlerden sonra genellikle iki ila üç ay boyunca alçı uygulanır. Cerrahi sonrası tamamen iyileşmek ve fonksiyonel düzeyde tamamen iyileşmek için iyileşme süreci yaklaşık 6 ay ila 1 yıl sürebilir.

Fizik Tedavi Yönetimi:

  • Fizik tedavinin amacı, ağrıyı en aza indirmek, ayak esnekliğini artırmak, zayıf kasları güçlendirmek, propriosepsiyonu eğitmek, hastaya eğitim ve güvence vermektir. Değerlendirme sürecinin bir parçası olarak, fizyoterapist, yürüyüşü, genel motor becerileri ve ayak deformitesinin fonksiyonel aktiviteler üzerindeki etkisini değerlendirmeye yardımcı olabilir.
  • Ağrı yönetimi, dinlenme, aktivite değişikliği, soğuk uygulama, masaj ve nonsteroid anti-inflamatuar ilaçları içerebilir. Ağrı rahatlatma için ultrason ve darbe elektrik stimülasyonu da kullanılabilir. Elektrik stimülasyonu, kan dolaşımını artırarak iyileşme süreçlerine yardımcı olabilir.
  • Yürüyerek ayakları desteklemek, esneklik egzersizleri (ayak bileği ve tüm ayak eklemlerinde pasif ROM egzersizleri), gastroknemius-soleus kompleksi ve peroneus brevis kaslarının germe egzersizleri gibi tedavi stratejileri uygulanabilir.
  • Güçlendirme egzersizleri, anterior ve posterior tibialis kaslarına ve fleksor hallucis longus, intrinsik, interosseus plantaris kaslarına ve abductor hallucis kasına odaklanabilir.
  • Propriosepsiyon için, parmak ve topuk üzerinde yürüme, tek bacak üzerinde durma, eğimli bir yüzeye iniş gibi egzersizler önerilebilir.
  • Doğru ayakkabı seçimi ve motion control ayakkabıları, ayak tabanlıkları ve desteklere dair öneriler de tedavinin bir parçası olabilir.
  • Obez veya kilolu bireylere egzersiz ve diyetle kilo kaybı konusunda danışmanlık verilebilir.

Sonuç: Pes planus, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilen bir ayak deformitesidir. Tanı ve değerlendirmesi genellikle klinik belirtiler, gözlemler ve bazı özel testler kullanılarak yapılır. Tedavi, semptomların şiddetine, pes planusun tipine ve hastanın özelliklerine bağlı olarak değişebilir. Fizik tedavi, ağrıyı azaltmak, ayak esnekliğini artırmak ve kas gücünü artırmak için önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca, uygun ayakkabı seçimi, ayak tabanlıkları ve destekler gibi dış müdahaleler de tedavi planına dahil edilebilir. Rijit pes planus durumunda cerrahi girişimler, semptomları kontrol etmek ve ayak yapısını düzeltmek için düşünülebilir.

 

10. İçe Basma (Intoeing)

İçe basma, çocuğun yürüdüğünde veya koştuğunda ayaklarının doğru ileriye değil de içe doğru dönmesi anlamına gelir. Bu durum genellikle "içe basık" olarak adlandırılır.

İçe basma genellikle bebek yürümeye başladığında ebeveynler tarafından fark edilir, ancak farklı yaşlardaki çocuklar farklı nedenlerle içe basma sergileyebilir. İçe basmaya üç temel neden neden olabilir:

  1. Metatarsus Adductus (ayak içe doğru döner)
  2. Tibial Torsion (kaval kemiği içe doğru döner)
  3. Femoral Anteversion (uyluk kemiği içe doğru döner)

8 yaşın altındaki çoğu çocukta içe basma genellikle kendiliğinden düzelir ve özel tedavi, alçı, atel veya cerrahiye gerek duyulmaz.

İçe basma tek başına ağrıya neden olmaz ve romatizma riskini artırmaz. Ancak içe basması olan bir çocukta ağrı, şişlik veya topallık gibi belirtiler varsa, bir ortopedi cerrahı tarafından değerlendirilmelidir.

Nedenler: İçe basmaya neden olan metatarsus adductus, tibial torsion ve femoral anteversion durumları genellikle bağımsız olarak veya diğer ortopedik problemlerle ilişkili olarak ortaya çıkabilir. Bu durumlar genellikle gelişimsel veya genetik sorunlardan kaynaklandığı için genellikle önlenemez.

1.     Metatarsus Adductus: Çocuğun ayakları, ayak orta kısmından parmak uçlarına doğru içe doğru bükülmüştür. Tedavi genellikle kendiliğinden düzelme eğilimindedir, ancak şiddetli vakalarda alçı veya özel ayakkabılar kullanılabilir. Cerrahi nadiren gereklidir.

2.     Tibial Torsion: Çocuğun alt bacağı (kaval kemiği), içe doğru dönmüştür. Genellikle tedaviye gerek yoktur ve bacağın büyümesiyle genellikle kendiliğinden düzelir. Ciddi durumlarda cerrahi düzeltme gerekebilir.

3.     Femoral Anteversion: Çocuğun uyluk kemiği içe doğru dönmüştür. Bu durum genellikle çocuk yaşlandıkça kendiliğinden düzelir. Özel ayakkabılar, ateller veya egzersizler genellikle yardımcı olmaz. Cerrahi, çocuk 9-10 yaşından büyükse ve ciddi deformiteye neden oluyorsa düşünülebilir.

İçe basma, genellikle çocuğun gelişim sürecinde geçici bir durumdur ve çoğu zaman herhangi bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaz. Ancak belirtiler varsa veya durum düzelmezse bir ortopedi cerrahına başvurmak önemlidir.

 



Çocuk ortopedisi, Bursa 

 

 


Paylaş: