0 224 270 60 00 0 507 220 62 32 hanifiucpunar@gmail.com

Bacak Boyu Eşitsizliği ve Skolyoz Bursa

Bacak Boyu Eşitsizliği ve Omurgaya Etkisi

 

 

Araştırmalar 10 mm'den daha fazla olan bacak boyu eşitsizliğinin klinik sonuçlarının olduğunu tespit etmiştir. Bacak boyundaki bu tür uyumsuzluklar omurga ve bacaklardaki biyomekaniği değiştirebilir ve yürüme gibi fonksiyonel aktivitelere olumsuz etki yapar. Duruş ve denge sorunlarına sebep olması nedeniyle bel ağrısı, skolyoz ve dejeneratif (kireçlenme) omurga değişiklikleri gibi rahatsızlıklar sebep olabilir.

 

Bacak boyu eşitsizliğini ölçmek ve değerlendirmek için uygun fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri tanı, sınıflandırma ve tedavi için çok önemlidir. Mezura ölçümleri, bacak boyu eşitsizliğini belirlemek için doğrudan bir yöntem olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır. Mezura ölçümleri fonksiyonel bacak boyu eşitsizliğini yapısal bacak boyu eşitsizliğin’den ayırt edebilir. Fonksiyonel bacak boyu eşitsizliği, alt uzuvlar gövdeyle aynı hizada olacak şekilde göbekten medial malleole (ayak bileği iç kısmı) kadar ölçülebilir. Yapısal bacak boyu eşitsizliği, anterior superior iliak çıkıntıda (kalça önünden) medial malleole veya anterior inferior iliak çıkıntıdan lateral malleole (ayak bileği sış kısmına) kadar ölçülebilir. Mezura ölçümleri 5 mm'ye kadar hassastır ve bacak boyu eşitsiliğini en iyi ölçen tetkik olarak kabul edilen bilgisayarlı tomografi (BT) ölçümleriyle karşılaştırılabilir sonuçlar elde edebilir. Bununla birlikte, potansiyel hata kaynakları yanlış uzunluk ölçümüne katkıda bulunabilir ve dikkatle değerlendirilmelidir. Hata kaynakları arasında çevredeki farklılıklar, kemik çıkıntılarını tanımlamada zorluk, eşlik eden deformitenin varlığı ve kemik çıkıntısının üzerindeki cildin hareketliliği yer almaktadır. Bu tür hatalardan kaçınmak için, hekimler her zaman en az 2-3 ölçümün ortalamasını kullanmalıdır. Ek olarak, doktorlar kas atrofisi veya kas hiperplazisini değerlendirmek için bacak çevresini ölçmelidir.

 

Bacak boyu eşitsizliğinin doğrudan ve dolaylı klinik değerlendirmesi ucuz ve hastaya radyasyon vermez ancak röntgen gibi görüntüleme yöntemleri daha kesin olarak , birlikte var olan deformitenin belirlenmesine ve tedavinin yönlendirilmesine yardımcı olur. Mevcut altın standart bacak boyu eşitsizliği tespiti radyografi kullanımını içerir. LLD'yi belirlemek için üç tür radyografik yöntem kullanılmaktadır: teleroentgenografi, ortoroentgenografi ve scanografi.



 

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8173231/pdf/cios-13-127.pdf



 

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8173231/pdf/cios-13-127.pdf

 

 

 

Ülkemizde ayakta duruken çekilen bacak uzunluk filmi ve skolyoz filmi çekilmektedir. Bacak uzunluk farkını ortaya koymada ve bunun skolyoz ile olası ilişkisini ortaya koymada yeterli olmaktadır.

 

Kısa bacağın telafi edici mekanizmaları arasında ayağın supinasyonu veya plantar fleksiyonu ile birlikte kalça ve dizin ekstansiyonu yer alır. Uzun bacağın yaygın telafi mekanizmaları arasında ayak pronasyonu ile kalça ve diz fleksiyonu yer alır. Kinematikteki bu tür değişiklikler koronal ve sagital düzlemlerde pelvik eğime katkıda bulunur. Pelvik obliklik (pelvik eğim) fonksiyonel skolyoza ilerleyebilir ve hatta sırt ağrısı yapar.

 

Duruş ve yürüyüş anormalliklerine ek olarak, bacak boyu eşitsizliği skolyoz ve bunun sonucunda ortaya çıkan dejeneratif omurga değişiklikleri de dahil olmak üzere çeşitli kas-iskelet sistemi bozuklukları ile ilişkilidir. Ancak, böyle bir duruma neden olmak için gereken bacak boyu eşitsizlik derecesi tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Bacak boyu eşitsizliği omuz dengesini bozar, omuz dengesini korumak ve pelvik dengeyi telafi etmek için kısa olan tarafa doğru lomber eğrilik gelişir. Bu skolyoz ilerleyici değildir. Bu fonksiyonel skolyoz olarak adlandırılır. Ayakta dururken belirgindir, ancak otururken, sırtüstü yatarken veya yüzüstü yatarken azalır. Daha büyük LLD derecesi ne kadar yüksekse, fonksiyonel skolyoz o kadar belirgin olabilir.

 

Uzuv uzunluğunun eşitlenmesini sağlamak zordur. Optimal tedavi hastanın yaşı, genel sağlık durumu, uzunluk ölçümleri ve semptomların şiddeti gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. 20 mm'den az bacak uzunluk farkı genellikle asemptomatiktir ve normal bir varyantı temsil eder. Bu kişiler için, tipik olarak 5 mm ila 15 mm arasında değişen, uyumsuzluğa karşılık gelen bir kalınlığa sahip iç ayakkabı yükseltici eklenir. Ayakkabı dışından topuk yükselticiler, 15-20 mm uzunluk farkı olan hastalar için genellikle daha rahattır. Cerrahi olmayan müdahale, alt ekstremite kaslarının gerilmesi gibi fizik tedaviyi de içerir. Fizik tedavi sadece fonksiyonel skolyoz için kullanılır, çünkü belirgin kısalma veya uzama adaptif yumuşak doku kısalması, eklem veya kas kontraktürü veya ligamentöz laksiteden kaynaklanan pelvik obliklikten kaynaklanmaktadır.

 

Cerrahi boy uzatma 20 mm'den büyük bacak boyu uzunluk farkı için önerilir. 20 mm ile 50 mm arasındaki uzunluk farkı genellikle uzun bacağın kısaltılmasıyla düzeltilir. Bu, çocuklarda veya ergenlerde büyümenin durdurulmasıyla veya yetişkinlerde kemik rezeksiyonu ile uzuv kısaltılmasıyla gerçekleşebilir. Büyümenin durdurulması (epifizyodez), transfizeal vidalar kullanılarak perkütan epifizyodez adı verilen minimal invaziv bir prosedürle gerçekleştirilebilir. Bacak uzunlukları eşitlendiğinde veya iskelet olgunluğa ulaştığında vidalar çıkarılır. İskelet olgunluğuna zaten ulaşıldığında, uzuv kısaltması düşünülebilir. Tibial kısaltma, femur ile karşılaştırıldığında daha büyük bir komplikasyon riski ile ilişkilidir. Bu komplikasyonlar arasında kas sıkışması veya zayıflığı, gecikmiş kaynama, gecikmiş dolaşım dönüşü, kompartman sendromu ve enfeksiyon yer alır.

 

Fonksı̇yonel Skolyoz Tedavı̇sı̇ - Bacak Boyu Eşitsizliğine Bağlı Skolyozun Tedavisi

 

Fonksiyonel skolyozun, nedeni olan bacak boyu eşitsizliği ortadan kaldırıldığında tamamen veya kısmen gerileyeceği düşünülmektedir. Tüm hastalarda, kısa ekstremitenin altına yerleştirilen bloklar kullanılarak pelvis düzleştirildiğinde neredeyse düzeltilen kompansatuar lomber skolyoz görülmüştür. Radyografilerde görülen dejeneratif değişiklikler, uzun süreli fonksiyonel skolyoz ve ve bacak boyu eşitsizliği nedeniyle omurgada kalıcı yapısal değişiklikler olabileceğini düşündürmektedir.

 

Bunun dışında yetişkinlerde gözlenen dejeneratif (kireçlenme, yaşlanma) skolyotik eğri morfolojisine karşılık gelen farklı bacak boyu eşitsizliği paternleri gözlenmiştir. Tek dejeneratif skolyotik eğriliği olan hastalarda, LLD'nin skolyotik eğriliğe karşı koyduğu ve trunkal kaymada genel bir azalmaya yol açtığı görülmüştür. Tek dejeneratif eğriliklerin daha nadir olup ve muhtemelen bacak boyu eşitsizliği için telafi edici bir mekanizma olarak geliştiği kabul edilir. Bunun aksine, çift dejeneratif eğrilikler muhtemelen bacak boyu eşitsizliğinden bağımsız olarak primer lomber dejeneratif patolojiden kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak, dejeneratif skolyozun füzyon ile düzeltilmesi pelvik parametreler ve lomber deformiteyi içeren telafi mekanizmalarını bozabilir. Baacak boyu eşitsizliğinin lomber füzyon sonrası komşu segment bozulması veya SİJ patolojisi gelişimi için bağımsız bir risk faktörü olup olmadığını değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

 

 

Bacak boyu eşitsizliği yeterince tanınmayan ve yaygın bir durumdur. Bacak boyu eşitsizliği, doğuştan gelen kemik hastalıkları nedeniyle olabileceği gibi veya geçirilen hastalık, enfeksiyon veya travma yoluyla edinilebilir. Bacak boyu eşitsizliğinin etkileri, tabiki ölçüm farkına bağlı olarak, hem de hastanın olası eklem ve omurga hastalıklarına bağlı olarak her insanda değişik etkiler gösterebilir. Çoğu bacak boyu eşitsizliği 10 mm'den azdır ve asemptomatik veya normal kabul edilir. Mevcut araştırmalar, 20 mm'den büyük boy eşitsizliğinin klinik olarak anlamlı olduğunu ve tedavi gerektirdiğini desteklemektedir. Bu tür uyumsuzluklar kas iskelet sistemi  biyomekaniğini değiştirebilir ve yürüme, duruş ve denge sorunları gibi işlevsel kısıtlamalara neden olabilir. Bacak boyu eşitsizliği sonucunda eklemlere veya bele binen asimetrik yük nedeniyle fonksiyonel skolyoz ve omurganın dejeneratif hastalığı gibi çeşitli kas-iskelet sistemi bozuklukları gelişebilir. Fonksiyonel skolyoz ilerleyici değildir ve yana doğru eğilen ama yapısal olmayan yani kalıcı olmayan eğriliktir. Uzun süre devam eden bacak boyu eşitsizliği ve fonksiyonel skolyoz, omurganın faset eklemlerinde ve intervertebral disklerinde kalıcı dejeneratif (kireçlenme, yaşlanma) değişikliklere ve yapısal eğriliğe neden olabilir.



Paylaş:    

Hastalığınızı Arayın

Hastalar İçin Bilgilendirme

Galeriden

  • Lomber Dar Kanal, Vidalı Bel Ameliyatı Örnek Doç. Dr. Hanifi Üçpunar, Bursa Spinal stenoz, omurilik kanalının daralarak omuriliğe ve sinir köklerine baskı yapmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Bu, ağrı, uyuşma, karıncalanma, halsizlik ve hatta mesane veya bağırsak kontrolünün kaybı gibi bir dizi semptoma neden olabilir. Bazı durumlarda, sinirler üzerindeki baskıyı azaltmak
  • Avrupa Omurga Derneği Tarafından verilen kursların tamamlanması sonrası elde ettiğim diplomam Eurospine Diploma
  • Robotik Omurgada Ameliyatı Robotik Omurgada En Gelişmiş Navigasyon Sistemleri Kullanılmaktadır
  • Skolyoz Skolyoz tedavisinde "Selektif Füzyon" ile hastanın ana kozmetik problemleri olan omuz dengesizliği, kalça seviye farkı ve sırt bölgesindeki çıkıntılar başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir.
  • Robotik Omurga Ameliyatı Sunumumdan Robotik omurga cerrahisi veya robot yardımlı omurga cerrahisi, robotik teknolojinin omurga cerrahisi sırasında kullanımı olarak tanımlanabilir.
  • Bel kısmında skolyozu olan hastamın ameliyat öncesi ve sonrası skolyoz filmleri #Skolyoz her zaman üç ana düzlemde (3D) yani önden yanal eğrilik, sagitalde normalden ön veya arka (çoğunlukla lordotik) yöne sapma ve yatay düzlemde (çok karakteristik olarak) vertebral eksenel rotasyon içeren karmaşık bir deformitedir.  Scoliosis is a multifactorial three-dimensional (3D) spinal